• Per. Kas 30th, 2023

“Tarihi eserlerin iadesi talebinde ‘Biz sizden iyi koruruz’ deniyor.”

Oca 23, 2023
Türkiye Arkeoloji Trihi eserlerTürkiye Arkeoloji Trihi eserler

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı ekipleri, hem yurt içinde hem de yurt dışında tarihi eser niteliğindeki kültür varlıklarının izini sürüp envantere kazandırıyor.

Daire Başkanlığı bünyesindeki Yurt Dışı Kaçakçılıkla Mücadele Şubesi ekiplerinin emniyet ve jandarmanın desteğiyle yaptığı çalışmalar sonucu 2022 yılında Anadolu kökenli 1120 tarihi eserin Türkiye’ye iadesi sağlandı. Böylece 20 yılda yurt dışından iadesi sağlanan eser sayısı 9 bin 42 oldu.

İklim Demir’in Milliyet Arkeoloji’deki Kültür Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Zeynep Boz ile yaptığı söyleşide, Batılı ülkelerin Anadolu kökenli kaçak eserlerin Türkiye’ye iadesi konusundaki tutumlarında bir değişim olmadığı, ‘Biz sizden iyi koruruz’ düşüncesinin hâlâ savunulduğu belirtiliyor.
Türkiye’den kaçırılan tarihi eser niteliğindeki kültür varlıklarının “eve dönüş” süreci konusunda bilgi veren Boz şunları söylüyor:

– İadesi sağlanabilecek eserleri nasıl buluyorsunuz? 

Müzelerin ve özel koleksiyonların yayınlarını takip ediyoruz. Erişilebilir, online koleksiyonların taramalarını yaparak bu bilgilere ulaşabiliyoruz. Ayrıca bilimsel makaleler de oldukça önemli kaynaklar olabiliyor.

– Bir eserin Anadolu kökenli olduğu nasıl kanıtlanıyor?

Bazı tip eserlerin sadece Anadolu kökenli olduğunu biliyoruz. Bununla birlikte tespit ettiğimiz eser bilimsel bir yayında da aktarılıyorsa argümanlarımız daha kuvvetli oluyor. Ayrıca bir müzayedede eser künyelerinde “Asia Minör”, “Anadolu”, “Doğu Yunan” gibi ifadeleri gördükten sonra ya müze uzmanlarımıza ya da akademisyenlerimize danışıyoruz. O bölge ile ilgili, alanında en uzman kişi kimse, onunla irtibata geçiyoruz. Eserin Anadolu kökenli olduğundan eminsek delil arama kısmına geçiyoruz. Görgü tanıkları var.

– Delillere örnek verebilir misiniz? 

Deliller genelde görgü şahitleri olarak karşımıza çıkıyor. 1960,1970 ve 19801i yıllarda Türkiye’de ciddi oranda tarihi eser yağmacılığı olduğunu biliyoruz. Buna tanık olmuş olabilecek kişileri kolluk kuvvetleri ile birlikte ziyaret ederek bilgilerinin olup olmadığını araştırıyoruz. Bazen bir kaçak kazı fotoğrafı, bazen bir kaçakçının günlüğü olarak da karşımıza çıkabiliyor. Ayrıca dolaylı yollardan iddiamızı destekleyecek deliller olabiliyor. Örneğin bir eser ilk kez 1970’li yıllarda bir ülkede beliriyor. Bu durumda o tarihe kadar olan arşiv kayıtlarını inceliyoruz. Eğer bu eser ile ilgili o tarihe kadar arşivlerimizde kayıtlar çıkarsa, devletin zaten bu konuda bir aksiyon almaya çalıştığını Sidamara Antik Kenti’nde bulunan ve antik dünyanın en büyük lahitlerinden biri olduğu değerlendirilen lahdin eksik parçası Eros başı, Londra’daki Victoria & Albert Müzesi ile yapılan iş birliği neticesinde Türkiye’ye getirildi. anlamış oluyoruz. Arşivlerde destekleyici delillerden biri de gazete haberleri olabiliyor.

– Kendi isteğiyle eseri iade etmek isteyen kişi veya kurumlar oluyor mu? 

Çok nadir olsa da bu şekilde başvuranlar oldu. Arizona Doğal Tarih Müzesi, 2021 yılında Anadolu kökenli iki adet çömleği gönüllü olarak iade etti. Eser iadeleri ile ilgili çalışmalarımızdan haberdar olduklarını söyleyerek kendileri başvurdular. Bir başka örnek ise San Diego’da yaşayan bir kişi elindeki amforaları iade etmek istedi. Bunun bir suç olduğunu bilmediğini ve bu nedenle pişmanlık duyduğunu söyleyerek bu eserlerin iadesi için başvurdu. Aslında eser iadesinde kurumlardan çok kişilerin başvuruları ön plana çıkıyor. Müzelerle bu konuda ortak paydaya gelebilmemiz için önümüzde çok yol var.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir